GenelKategori

İş fikirleri: Vazgeçmeden önce düşünmeniz gereken 7 şey

Okuma süresi: 10 dk
Deborah Sweeney

İş fikirleri her zaman kolayca gerçekleştirilmeyebilir. Peki, eşsiz olduğunu düşündüğünüz fikirlerden vazgeçip yeni bir yolculuğa yelken açma vaktinin geldiğini nasıl anlarsınız? Birçok girişimci bu soruya cevap vermekten kaçınıyor ve işlerine olduğu gibi devam ediyor.

Bazen de azimle gerçekleştirmeye çalıştığınız fikirlerinizi uygulayabileceğinize dair inancınız kırılabiliyor ve stres  hayatınızın bir parçası haline gelebiliyor. Yine de iş fikirlerinden vazgeçmeden önce herkesin göz önünde bulundurması gereken belirli şeyler var.

İş fikirleri: Vazgeçmeden önce göz önünde bulundurmanız gereken 7 şey

İş fikirlerinize havlu atmadan önce, kendinize şu soruları sorabilirsiniz:

  1. Ürününüze talep var mı?
  2. İşletmenizin sadık bir müşteri kitlesi mevcut mu?
  3. Eğer var ise, akıl hocanıza bu fikri danıştınız mı?
  4. Fikriniz bazında işlerinizde hiç ilerleme kaydettiniz mi?
  5. Ekonomik açıdan bu fikirle devam etmeniz mümkün mü?
  6. Eğer var ise, ortaklarınızla düşüncelerinizi paylaştınız mı?
  7. İşletmenize olan inancınız ve tutkunuz devam ediyor mu?

Her işin çeşitli zorlukları olsa da işinize karşı heyecanınızı ya da istekliliğinizi asla kaybetmemeye çalışın. Mesela, iş fikrinizden vazgeçmeden önce aşağıdaki unsurları göz önünde bulundurabilirsiniz. Böylece tamam ya da devam kararını daha emin olarak verebilirsiniz.

1. Ürününüze talep var mı?

Öncelikle, iş planınızı yeni iş fikirleri dahilinde gözden geçirmeyi deneyin. Genellikle, bu plan içerisinde, ürün ya da hizmetinizin tanımı, piyasadaki rakiplerine göre fark yaratan yönleri ve potansiyel müşteri kitlelerine ürün ve hizmetlerinizi duyurmak için detaylar bulunur. Ayrıca, bu planın içerisinde bir de pazar analizinin bulunması gerekir.

İş fikrinizden vazgeçmeden önce, pazar analizine göz atın ve hedef kitlenizin kimler olduğunu, pazarın ne hızla büyüdüğünü ve hedef pazarınızın ihtiyaçlarını inceleyin. Hedef kitlenize yönelik ilgi çekme, yakalama ve elde tutma planlarınıza bakın.

Planlamanızı iki taraflı olarak gözden geçirmelisiniz. Hem sunduğunuz ürün ve hizmetler hem de var olan pazarı incelemeniz gerekebilir.

İnsanlar ürün ya da hizmetlerinizle ilgilenmiyor mu? Belki de bazı değişiklikler yaparak müşteri taleplerini karşılayabilirsiniz. İşinizden vazgeçmeden önce mevcut müşteri kitlenize bir anket yönelterek onların fikirlerini öğrenebilirsiniz.

Rekabet halindeki firmalar müşterilerine benzer fırsatlar sunabilir. Bu yüzden sizi diğerlerinden ayıran unsurları yeniden belirlemeniz gerekebilir. Hatta, sizin bulunduğunuz pazarda iş yapabileceğini düşündüğünüz yeni bir ürün üzerine dahi çalışabilirsiniz.

İlgili yazı: Hizmet tabanlı işletmenizin müşteri edinme stratejisi 5 adımda iyileşebilir 

2. İşletmenizin sadık bir müşteri kitlesi mevcut mu?

Eski düşünürlerin dediği gibi her şey insanın kendisine inanmasıyla başlar.

Genel olarak, söz konusu küçük işletmeler olduğunda işletmenin kimliğine, ürünlerine ya da hizmetlerine inanan birkaç kişinin daha bulunması daha iyi olur. Burada iyi haber şu ki, başlamak için ihtiyacınız olan tek şey markanızla bağlılık kurmuş ya da kurmakta olan küçük bir müşteri tabanı.

En iyi reklam, mutlu müşterilerdir.

Mutlu müşteriler gelecekte size geri döner, hakkınızda olumlu görüşler yazar ve şirketiniz hakkında birçok kişiye ağızdan ağıza olumlu düşüncelerini iletirler.

Küçük işletmenizin böyle bir müşteri tabanı yoksa (ya da hiç müşterisi yoksa), o zaman bunu vazgeçmeniz gereken iş fikirleri arasına kaldırmanız gerekebilir.

Ancak, böyle bir müşteri tabanına sahipseniz, o zaman ilerlemeye devam edin. Böyle bir kitle, bir topluluk hissiyle, işletmenizin hem iyi gün hem de kötü gün dostu olabilir.

İlgili yazı: İyi müşteri ilişkileri kurmanız, işinizi de iyileştirir 

3. Akıl hocanızla görüştünüz mü?

iş fikirleri mentor akıl hocası laptopla çalışan insanlar

Birçok girişimci, iş fikirlerini tek başına hayata geçirebilmekten ve küçük işletmelerini tek başlarına ayakta tutabilmekten gurur duyar. Aslına bakarsanız, en başta sizi destekleyen birileri olmadan yola çıkmamanız gerekir. Bu kişiler size devam etmeniz için cesaret verirler. İş fikirleri sarpa sarıp önünüze engeller çıktığında görüşleriyle destek olurlar.

Akıl hocanıza, yani mentörünüze fikirlerinizi danışmanız önemlidir.

Usta ve çırak ilişkisinin amacı, sadece başlangıç aşamasında işletmenizin desteklenmesi ya da size ihtiyacınız olan öğütlerin verilmesi değildir. İşletmeniz hakkındaki konuları periyodik olarak akıl hocanızla görüşmeniz de size fayda sağlar.

Akıl hocanıza işinizle ilgili olumlu ya da olumsuz her şeyi anlatın. Tavsiyelerini ileride uygulamak üzere not edin.
Akıl hocanızın yanı sıra, güvendiğiniz başarılı girişimci arkadaşlarınızdan da öneriler alabilirsiniz. Onlar, sizin duygu ve düşüncelerinizi daha iyi anlar ve iş fikirlerinizden vazgeçmemek üzerine size tavsiye verebilir.

İlgili yazı: İş kurmak isteyenler için internette öne çıkma tavsiyeleri

4. İşlerinizde hiç ilerleme kaydettiniz mi?

İşiniz çok başarılı gidiyor olsaydı yine de bırakmayı düşünür müydünüz? Cevabınız “Asla!” olacak gibi geliyor. Bu oldukça doğal bir cevap. Kârlılık hedeflerini gerçekleştiren, büyük ortaklıklar kuran, basında sık yer bulan bir işletmenin sahibinden “Artık iş fikirlerimin peşinde oyalanmaktan bıktım.” gibi sözler duyamazsınız.

Geçmişte başarılı olduğunuz zamanları düşünün.

İş planınızı açıp önünüzdeki üç ya da beş sene için koyduğunuz hedeflere göz atın. Bu hedeflere yönelik ilerleme kaydediyor musunuz? Eğer bazı hedeflerinizi zaten gerçekleştirdiyseniz, ne mutlu! Bunları not edin. Eğer hala üzerinde çalışmakta olduğunuz hedefler varsa, nerede olduğunuzu ve hedeften sapmamak için neler yapmanız gerektiğini belirleyin.

Eğer bir basın kitiniz yoksa, oluşturun.

Basın kiti, işletmenizin hikayesini, ürün ve hizmetlerini ve önemli istatistikleri içerir. Bu kitlere şunları ekleyebilirsiniz:

  • İşletmenizin sosyal medya platformlarındaki takipçi sayıları
  • Web sitesi trafiğiniz ve ziyaretçi sayılarınız
  • Farklı markalarla olan ilişkileriniz ve ortaklıklarınız
  • Bugüne kadar yer aldığınız basın mecraları

İşinizin istediğiniz hızda ilerlemediğini düşündüğünüz anlarda, durun ve bugüne kadar ne kadar ilerlediğinizi düşünün. İşinizin ilk günlerine kıyasla ne kadar ilerlediğinizi görmek sizi gururlandıracaktır.

5. Ekonomik açıdan bu mevcut fikirlerinizle devam etmeniz mümkün mü?

Bu soruyu dürüst bir şekilde cevaplamanız gerekiyor.

Bazı iş fikirleri büyük tutkuyla ve uzun süren özverili çalışmalarla hayata geçirilir. Bu tür durumlarda işinize karşı ne kadar tutkulu olsanız da ekonomik gerçeklikleri göz ardı etmemelisiniz.

Ürün ve hizmetleriniz satmıyor mu? Birikimleriniz eridi ve ödemelerinize yetişebilmek için borç almak zorunda mısınız? Eğer işiniz sürekli borca giriyorsa ve yatırımlarınızın geri dönüşü hep eksideyse, sürdürülebilirlik söz konusu olamayacağı için işinizin kepenklerini kapatma kararı almak zorunda kalabilirsiniz.

Eğer ekonomik anlamda danışmanlığa ihtiyaç duyuyorsanız bir muhasebeciden ya da ilgili bir profesyonel destek alabilirsiniz.

6. Ortaklarınızla düşüncelerinizi paylaştınız mı?

İş ortaklarınız ya da kurucu ortaklarınız var mı? Eğer işinizi ortaklık ile işletiliyorsa, bu işten yalnız başınıza vazgeçemezsiniz. Ortaklık anlaşmaları birden fazla kişi arasında yapılır. Ortağınızla ya da ortaklarınızla maliyetleri ve kârları bölüşürsünüz ve bir ekip olarak birlikte kararlar alırsınız.

Ortaklıklar genellikle ortakların, ya da ortak kurucuların, iş fikirlerine ve alanlarına olan tutkularından dolayı yapılır.
Ortağınız işinizle ilgili duygularınızı duyduğunda şaşırabilir. Bir diğer yandan, size neden bu işe giriştiğinizi hatırlatarak heyecanınızı geri kazanmanıza yardımcı da olabilir.

Peki ya bu işe yaramazsa?

O zaman, yolları ayırmak ya da vazgeçmek için ortaklığınızla ilgili yasal düzenlemeleri gözden geçirmeniz gerekir. Bu konuda herhangi bir sorunla karşılaşmadığınızdan emin olmak için yasal bir danışmandan yardım alabilirsiniz.

7. İşletmenize olan inancınız ve tutkunuz tam mı?

Tutkuyla hayat verdiğiniz projenizin size artık çekici gelmemesi ile üzerinize çöken mutsuzluk vazgeçmenin eşiğinde olduğunuzun habercisi olabilir. Bu bilimsel bir liste olmasa da dikkat etmeniz gereken bazı haberciler aşağıdaki gibidir:

  • Artık çok istekli değilsinizdir. Sık sık boşuna kürek çektiğinizi düşünürsünüz.
  • Zorluklar artık heyecan vermiyor, sadece zorluk çıkarıyordur. Aştığınız her sorunun arkasında aşılmayı bekleyen daha büyük bir zorluğun olduğunu bilmek sizi üzer.
  • İşiniz hakkında düşünmek sizi heyecanlandırmak yerine daha da yorgun hissettiriyordur.
  • İş hayatınızın stresi hayatınıza da yansımaya başlamıştır. İş hayatınız ve özel hayatınız arasındaki çizgi gitgide belirsizleşmektedir.
  • Sık sık kendinizi başka iş fikirleri üzerine düşünürken bulursunuz. Farklı bir girişimde bulunma fikri bazen dikkatinizi dağıtabilir.

Bazı girişimciler tutkularının kaybolduğunu ve geri dönmeyeceğini anladığı anda kepenkleri indirir. Ancak siz aşağıdaki ipuçlarını değerlendirerek bir süre içerisinde tutkunuzu geri kazanıp işinize devam edebilirsiniz.

  • Misyonlarınızı tekrar gözden geçirin. İşletmenizin misyonlarına hala inanıyor musunuz? Hiçbir değişiklik var mı? Misyonlarınıza yeni değerler katabilir ya da yola çıkmanıza sebep olan eski değerleri yeniden keşfedebilirsiniz.
  • Bir B planı belirleyin. Eğer kendi işinizden vazgeçerseniz ne yapacaksınız? 9-5 çalışılan bir ofis işi mi düşünürsünüz yoksa eğitim hayatınıza devam etmeyi mi?
  • Bir mola vermeye ne dersiniz? Bazen sürekli aklımızın işte olmasının en büyük sebebi yorgunluktur. Bir tatile çıkmak ya da uzun bir hafta sonu kaçamağı yapmak dinlenmenize ve işinize daha güçlü dönmenize yardımcı olabilir.
  • Olumlu düşüncenin gücüne inanıyor musunuz? Olumsuzluk tuzağına düşmek çok kolaydır. Yaptığınız her şeyin yanlış olduğuna ve başarısızlıktan kaçamayacağınıza inanırsınız. Olumlu düşüncelere odaklanmak üzere düşünce yapınızı yavaş yavaş değiştirerek girişimciliğe olan tutkunuzu yeniden kazanabilirsiniz.

Unutmayın, eğer bir işte başarısız olursanız bu girişimcilik hayatınızın bittiği anlamına gelmez. Her zaman yeni iş fikirleri üretebilir, yeni bir şirket kurabilir ya da tutkulu olduğunuz bir yan uğraşa girişebilirsiniz.

Ayrıca, tam zamanlı olarak emek verdiğiniz küçük işletmenizi yarı zamanlı hale getirerek, tam zamanlı farklı bir işe de girebilirsiniz. Böylece düzenli maaşınız sayesinde giderlerinizi dengede tutarken hayallerinizin işinde de rahat bir şekilde ilerleyebilirsiniz.