Web sitesi hazırlamak söz konusu olunca bazı kişi ve kuruluşların çekingen davrandığını, bu yükün altına girmek istemediklerini gözlemliyorum. Halbuki, başlangıçta yalnızca üç sayfaya ihtiyacınız var. Bu kendinizi duyurmak, müşteri çekmek ve uzun vadeli ilişkiler kurmak için yeterli.
Üç sayfa. O kadar.
Web sitesi için 1’inci Sayfa: Ana Sayfanız
Önemli olan, insanların size hatırlayacağı sayfa bu. O yüzden bunun üzerinde biraz fazla duracağız. Web sitesi planlarken, ana sayfanızda, ne iş yaptığınız birkaç saniye içinde bariz olmalı. Baskı mı hissediyorsunuz? Güzel. Ama stres yapmanıza gerek yok; ana sayfanızda dikkat etmeniz gereken sadece iki büyük konu var (güzelleştirmenin ve dünyaya sizinle iş yapmanın hayatlarını nasıl değiştireceğinden bahsetmenin yanı sıra).
Öncelikle, insanların sizi ararken ne tarz kelimeler kullanacağını bilmeniz gerekiyor –sonra da bu kelimeleri ana sayfanızda kullanın. Örneğin, Cihangir’de bir Çin restoranınız varsa, ana sayfanızda “Çin restoranı” ve “Cihangir, İstanbul” kelimelerinin olduğundan emin olun. Ayrıca çizburger ve dondurma bile satıyor olsanız, chow mein yemek isteyen insanlar Google’da “Çin yemekleri” olarak aratacaktır, o yüzden buna odaklanın ve şimdilik çizburgeri bir kenara koyun.
İkincisi de, ana sayfanızda güçlü bir eyleme çağrı olduğundan emin olun. Ziyaretçileriz web sitenize girdiğinde yapmalarını istediğiniz şey ne? Bir şey satın almalarını mı istiyorsunuz? Randevu almalarını mı? Sizle iletişime geçmelerini mi? Komşularına kek götürüp size bir fotoğrafını yollamalarını mı? Her ne ise, net olun. Çağırın. Mesajınızı büyük bir kutu içine alın ve sayfanızın üst taraflarında bir yere yerleştirin.
2’nci Sayfa: Ürün
İkinci sayfa ne yaptığınız ve insanların sizden ne beklemeleri gerektiği konusundaki ayrıntıları veren sayfa. Muhtemelen ana sayfada bir şeyler belirttiniz – Çin restoranınızdaki chow meinin ne kadar lezzetli olduğu gibi. Bu sayfada işin ayrıntısına gireceksiniz. Restoranınız varsa, bu menünün olduğu sayfa olur. Avukatsanız, hangi hukuk dalıyla ilgilendiğinizi anlatırsınız. Fotoğrafçı mısınız? Ücretiniz ne ve genelde ne tarz fotoğraf çekiyorsunuz?
İşinizin sadece internet üzerinden olması da olası. Belki de garajınızda kişisel tişört üretiyorsunuz. Edebiyat öğrencilerine sattığınız üzerinde pek bilinmeyen kelimelerin olduğu tişörtler mesela. Ana sayfanızda ne yaptığınızı ve neden edebiyatçıların buna bayılacağını belirttiniz. İkinci sayfada –ürün – satıştaki tüm tişörtlerin görülebileceği ve satın alınabileceği sayfa.
Neden bu sayfaya “ürünler” diyoruz? Çünkü genelde bu sayfa birçok farklı isim altında saklanır: menü, ücret, katalog, mağaza gibi. Burada bize ürün veya hizmetinizi nasıl alacağımızı anlatıyorsunuz.
3’üncü Sayfa: İletişim
Oldukça açık, değil mi? İletişim sayfanız ziyaretçilerinizin size ulaşmalarını sağlar, satın almaya hazır değillerse bile. Belki soruları vardır. Belki sitenizde garip bir şey fark ettiler. Belki yaptığınız iş ile ilgili sizi tebrik etmek istiyorlar. Veya belki de, birçok küçük işletme gibi direkt sitenizden satış yapmıyorsanız, sizle bir iş ilişkisi başlatacakları yer burası.
Unutmayın. Birçok web sitesi müşterilerin soruları için web formu kullansa da bu sizin gereksinimlerinize uymuyor olabilir.
Çin restoranı örneğimize dönelim. Belki bize ulaşın demek; mekanımız burası, uğrayın demektir. İlgilendikleri şey bu –müşterilerin gelmesi. Veya telefon üzerinden çalışan bir teknisyensiniz diyelim. Web formu yerine (veya yanı sıra) iletişim sayfanıza telefon numaranızı ve adresinizi koyabilirsiniz.
Bu şu demek: “Evet, bu benim web sitem ve internetteyiz, ama ben gerçek bir insanım. Gerçek insanlardan oluşan bir ekibim var. Sizle çalışmak isteriz. Bize buradan ulaşabilirsiniz.”
