Teknoloji geliştikçe yaşam tarzımız da değişiyor. Hatta, hayat sanki gittikçe daha verimli oluyor. Bunun en iyi örneklerinden biri bugünkü iş yapma şeklimiz: uluslararası iş yapmak hiç olmadığı kadar kolay. Bu kolaylığın bir getirisi olarak tatilde çalışmak da çoğumuzun kaçamadığı durumlardan biri. Yurtdışındaki iş ortaklarınız ile Skype’ta HD görüntülü konuşma yapmak, uçağa binip toplantıya gitmekle aynı sonuçları verirken zaman ve para tasarrufu da sağlıyor. Bu sırada belgelerinizi WeTransfer ve Dropbox gibi yüksek kapasite bulut bazlı platformlarda çalışan üçüncü taraf hizmetlerini kullanarak paylaşabiliyorsunuz. İçerik, şekil, büyüklük ne olursa olsun aradığınız bilgi ve insanlar bir tık kadar yakınınızda!
Bu aynı zamanda istediğiniz yerde istediğiniz zaman, hatta o an bulunduğunuz yerde çalışma özgürlüğü sağlıyor. Birçok insan bu esnek yaklaşımı bütün gün ofiste kalmaya tercih etse de, bu özgürlük beraberinde fazladan bir “müsaitlik” beklentisi getiriyor. Her an her yerde çalışabildiği için kişinin her an, her yerde “müsait” olması bekleniyor. Böylece standart mesai saatleri bir kenara atılmış oluyor. Yoğun veri akışı sağlayan mobil teknolojilerden dolayı “gözden ırak” artık “gönülden de ırak” olmuyor.
Tatilde çalışmak dünyanın sonu değil
Her an, her yerde “müsait” olabileceğimiz için artık tatile çıkarken “haftaya görüşürüz” deyip iletişimi koparamıyoruz. Kimsenin 7/24 iş telefonlarını açması ya da e-maillerini kontrol etmesi gerektiğine inanmasam da çalışma ve tatil günleri arasındaki keskin çizginin gittikçe bulanıklaştığını kabul edebiliriz. Bayramları ele alalım: ülkeden ülkeye değişiklik gösteriyorlar; bu yüzden uluslararası müşterileriniz varsa kendi milli bayramlarınızda onlar çalışıyor diye siz de çalışmak zorunda kalabilirsiniz. Bu tarz durumlarda, en iyi arkadaşınız teknoloji. Ofiste durmanıza gerek yok, hatta mobil cihazınızı alın ve gidip sahilde çalışın. Normal monoton iş gününden iyi, değil mi?
Size, benim üretken kalmamı, iletişimde olmamı ama aynı zamanda kişisel ve profesyonel stresimi azaltmamı sağlayan beş araçtan bahsetmek istiyorum.
- Evernote: Bu uygulama hem bilgisayar, hem de mobil cihazlarda çalışarak, notlarınızı her yere taşımanızı, internetten bilgi toplamanızı sağlarken bunları tüm cihazlarınıza senkronize ediyor. Ayrıca notlarınızı buradan iş arkadaşlarınız ile paylaşabilirsiniz.
- Google Hangouts: İş arkadaşlarınız ile iletişime geçmek ve ekibiniz ile video konferansı yapmak için kolay bir yöntem.
- Basecamp: Bu proje yönetimi yazılımı takvim düzenlemek, toplantı ayarlamak, görev yönetmek ve belge toplamak konularında yardımcı oluyor. Umarım bayramda toplantıya katılmak zorunda kalmazsınız ama sırada ne olduğunu bilmek hazırlanabilmeniz açısından iyi olacaktır.
- iDoneThis: Yapmanız gereken işleri listelediğiniz ve bitirdiğiniz işleri işaretlediğiniz bir tür görev listesi. Ayrıca bu listeleri kim ne yapmış görmek için ekibiniz ile paylaşabilirsiniz.
- Office 365: Office araçları tek bir yerde! PC veya Mac bilgisayarınızda ve/veya iOS, Android veya Windows telefon ve tabletlerinizde kullanabilirsiniz. Gerçek zamanlı içerik oluşturma, düzenleme ve paylaşım sağlayan Office 365’i GoDaddy’den edinebilirsiniz.
Tüm iş belgelerime entegre olma kabiliyeti ve sınırsız bulut deposu ile, şahsen Office 365’i neredeyse her gün kullanıyorum. Ama yaklaşımın özü hepsinde aynı – her an, her yerde verimlilik ve ulaşılabilirlik.
Not veya web sitesi kaydedebilmek, her an toplantı ayarlayabilmek, iş arkadaşları ile iletişimde kalıp, liste ve araçlar üzerinden iş takibi yapabilmek, özgürlük, eğlence ver üretkenlik arasındaki dengeyi kurmamızı sağlıyor.